Yemek fotoğrafı çok temel ekipmanlarla ve gün ışığıyla rahatlıkla çekilebilir. Ancak söz konusu profesyonel yemek fotoğrafçılığı olunca aynısını söylemek pek mümkün değil. Çünkü çalışılan projelerin tamamına yakını bir seri fotoğrafın çekilmesini zorunlu kılan, 8 saat veya daha fazla çalışmayı gerektiren ve duruma göre mekan tercihini yapamadığınız işler oluyor. Pencere ışığı ile çalışmak zaman, ışık karakteri, çalışma mekanı olarak kısıtlayıcı ve seri işlerde ışık rengi açısından tutarsızlıklar doğuran bir sistem olarak ciddi dezavantajlar oluşturuyor. Tabii paraflaşa alternatif olarak sürekli ışık kaynakları da kullanılabilir ancak bunlar da ortam ışığıyla birlikte hareket ettikleri için ortam ışığının kontrol altına alınması ihtiyacını doğuruyor. 

Peki paraflaş bize ne avantaj sağlar? Paraflaş saniyenin 1/400’ü süresince bir ışık vererek 1/125 enstantanede rahatlıkla yakalayabileceğimiz güçlü, ayarlanabilir, ışık rengi ve gücü açısından stabil bir ışık kaynağı sunuyor. Ayrıca aksesuarları ile ışığa istenilen karakter de kazandırılabiliyor. Bunların yanısıra her yerde kurabileceğimiz, bizi mekan şartlarından bağımsızlaştıran bir ışığımız oluyor. Paraflaşa önyargı ile bakan bir kesimin olmasının sebebi ise doğal hissiyatın çok önemli olduğu yemek fotoğrafçılığında doğal bir his sağlayacak paraflaş kullanımının zaman alan bir öğrenme sürecinin olması… (Doğal hissiyatı olan bir sinema ışığı kurmak gibi)